Yaz

Katagori :

Arı Yılı

yayın tarihi :

Paylaş :

Kısa – Öz

  • Mevsim Yaz Ihlamuru ile başlar
  • Erkek arıların dışarı atılma zamanı
  • Kuluçkalar küçülmeye başlar
  • Arılar ve bal aşırı sıcaklıkların etkisi altındadır
  • Ladinler bit popülasyonuna bağlı olarak bal verebilirler
  • Varroa ile ilaç ya da bölme yöntemleriyle mücadele edilir

Yaz mevsimi, yaz Ihlamurlarınını( Tilia platyphyllos) açmasıyla başlar. Alman Metroloji Kurumunu göre Haziranı’nın ortalarından başlar Ağustos’un başlarına kadar devam eder. Yaz ıhlamurundan iki hafta sonra kış Ihlamuru (Tilia cordata) açmaya başlar ve daha sonra da yazın sonralarına kadar çiçekleri devam eden gümüş Ihlamur ( Tilia tomentosa) izler. Zorlu koşullara ve mantar hastalıklarına karşı oldukça dirençli olduğu için ( örneğin Verticillium welke hastalığı) , Doğu Avrupa kökenli gümüş Ihlamur Almanya’da genelde şehir merkezlerinde ve yol kenarlarında sıklıkla karşımıza çıkar. Ihlamur balı, ıhlamur çiçeklerinden ve yaprak bitlerinden oluşabilir.

Bunlar bilinmeli

  • Yaz gündönümüden (21 haziran-1 Temmuz) sonra erkek arıların kovan dışına atılmaları artar
  • Kovandaki kuluçka maksimum seviyesini bulduktan sonra (yaz gündönümüden) gerilemeye başlar.
  • Varroa ve virüsler hızla en yüksek seviyelerine doğru yaklaşırlar
  • Kuluçka hastalıklarını semptomları görünür hale gelir
  • Kovanda Nosema Apis artık üremez ama Nosema ceranae hızlı bir gelişim gösterebilir.
  • Küçük Kovan Böcekleri (Athina tumida) ve larvaları zayıf kolonilerde görülebilir

Bunlar Yapılmalı

Kovanda

  • Kuluçkalar mümkün mertebe değiştirilmeden bırakılmalı
  • Kuluçkaların gelişimi ve olası hastalıklar kontrol edilmeli
  • Kuluçka peteklerini “bal’a” boğmamak için, balı zamanında hasat edilmeli.

Yiyecek Stoku Kontrol Edilmeli

  • Arıları yeteri kadar yiyecek bırakmak, eksikse tamamlamak koloninin sağılığı için hayati öneme sahip.
  • Peteklerin üst kısımlarında kuluçkalara yakın yerlerde yeterli yiyecek stoklarının olmasına dikkat edin ve larvaların yiyecek suyunda yüzmesi gerektiği aklınızda bulunsun
  • Eğer bulunduğunuz alanda koloninin besin kaynakları artık tükenmiş ise beslemeyi unutmayın

Bal Hasadı ve Varroa Kontrolü

  • Bal, genç ve yaşlı kolonilerin beslenme ihtiyaçları dikkate alınarak ve yağmacı arılardan kaçınılarak hasat edilmeli

Hasat yaparken ve beslerken, “yağmacılığın” başladığını ve dikkatsiz çalışmayla tetiklendiğini unutmayın. Bu her ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken bir durumdur. Kolonileri sabah erken veya akşam geç saatlerde hasat edin. Hâlâ bazı kolonilerde hasat gerekiyorsa veya zaten hasat ettiyseniz, besin kaynaklarına bir göz atmalısınız. Şimdi bile, koloniler yiyecek sıkıntısı çekmemelidir. Temel olarak besleme akşam saatlerinde yapılmalıdır. Kışı geçirecek güçte büyümeye devam etmesi gereken genç koloniler hala özel ilgi gerektirmektedir. Bunlar, inşa halinde oldukları sürece her zaman yeterli yiyecek stoklarının olması ve gerektiğinde örmek için yeni peteklerin verilmesi gerekiyor.

  • Tedavi hasarı eşiklerini belirlemek için kolonilerin Varroa istila durumu artık kaydedilmelidir!

Şu andan itibaren, kolonilerin Varroa istilasının derecesine ilişkin bir genel bakış elde etmek esastır.

Prensipte Varroa kontrolü hasar eşiklerine dayalı olmalıdır. Ancak bunu yapmak için, kişinin önce kendi kolonilerinin mevcut Varroa istila düzeyi hakkında bilgi sahibi olması gerekir.

En az 3 gün boyunca kolonilerinizin altına bir Varroa teşhis tahtası yerleştirin ve ardından doğal akar ölümlerini sayın. Günlük akar sayısı bu şekilde hesaplanabilir.

Sadece ekonomik kolonilerde günde 10 Varroa akarından fazla veya genç kolonilerde günde 5 Varroa akarından fazla günlük doğal akar düşüşü ile hasar eşiği aşılır ve acil tıbbi Varroa tedavisi gerekir.

Ekonomik kolonilerde, 2022 yılına kolonilerinde az sayıda akar ile başlayan, düzenli olarak erkek arı yavruları kesip çıkaran arıcıların kolonilerinde yılın bu zamanında kritik hasar eşiklerine (günde 10 akardan fazla) nadiren ulaşılmaktadır. 

Genç koloniler söz konusu olduğunda, günde 5 akardan fazla olan kritik hasar eşiği, genç koloniler bu arada kuluçkasız olduklarında tedavi edildiğinden, artık pek olası değildir.

Henüz hasar eşiğine ulaşmamış tüm koloniler için, hasattan sonra onları beslemek artık önemlidir.  

  • Tedaviye ihtiyacı olanlar koloniler için “böl ve tedavi et” konsepti.

Şu anda, özellikle sıcaklık dalgalanmaları nedeniyle her türden formik asit kullanımı oldukça zordur. Bu nedenle “böl ve tedavi et / TUB (teilen und behandeln)” konseptini önemlidir. Ayrıca, “toplu kuluçka çıkarma / TBB( Totale Brutentnahme) ” prosedüründen önemli ölçüde farklı tasarlanmamıştır. Bu yöntemin avantajı, Varroa akarlarının yetişkin arıların üzerine oturmaya zorlandığı ve böylece hedefli ve çok verimli bir şekilde mücadele edilebilmesi için kuluçkasız bir aşamanın yaratılması gerçeğinde yatmaktadır. Oksalik asit kullanımı bunun için özellikle uygundur.

Henüz hasar eşiğine ulaşmamış olan kolonilerde Ağustos ortasına kadar “böl ve tedavi et” prosedürü ile tedavi edilebilir.