Benim Hikayem

Katagori :

Ekolojik Arıcılık

yayın tarihi :

Paylaş :

Herkesin bir hikayesi vardır. Benim de “arıcılığa başlama” hikayem var elbette. Ama benimki deyim yerindeyse biraz damdan düşer gibi oldu .

Arılarla ilk tanışma, benim yaşımdaki çoğu insanda olduğu gibi, belki de köy ortamında başlar. Şehirde bu mümkün değil. En azından o zamanlar.

Her köyün bir ya da iki arıcısı vardır ya da arlılarla uğraşan birilerini görürüz, fakat uzağız onlara. Bu şeye benziyor; hani çeşmeden su akıyor, biliyorsun… Fakat örneğin o suyun oluşumunu hiç merak etmemişsin. Ya da o çeşme kimin tarafından yapıldı? Öylesine akıyor ve biz de günlük olması gereken ya da tekrar eden bir ritüel gibi gidip o çeşmeden su içip ve evlerimize götürüyorduk. Arıcılık da biraz buna benziyor; “onu birileri yapıyor zaten, başka hiçbir şeyle ya da kimseyle alakalı değil bu durum”. Yani arıcılık yapanlar doğuştan gelen bir görevi, ya da tıpkı o çeşmeden akan su gibi, doğal olarak seçilmişler ve görevlerini icra ediyorlar, bu kadar.

Su gibi akıp geçerken ömrümüz, çoğu zaman dönüp de bir bakmadık, ya da bakamadık arkamızdan olanlara, yanıbaşımızda gerçekleşenlere.

Bu bilinç ya da bilinçsizlik arıcılık ya da arılarla yeniden tanışırken, beni sarstı. Bu olumlu anlamda bir sarsılmaydı. Arılarla bu ikinci tanışmam bundan 10 yıl kadar önce başlayacaktı. Kuzenim “bir arımız” olsun diye ısrar edince heveslenip gidip bir arıcıyı ziyaret ettik ve bir kovan arı satın alıp o arıcının yanına yerleştirdik. Sonra çok sevdiğim bir arkadaşım arı sokmasından dolayı yaşamının yitirince büyük bir “şok” yaşadım ve arılarla tanışmam bir on yıl kadar gecikti.

Kısaca bu şok 2020 yılana kadar sürdü. İsmet Abi aile doktorumuz, dostumuz, abimiz. 2020 yılanda kucağıma bir “Ableger*” tutuşturdu ve pratik olarak bir arının sorumluluğunu almam 2020 yılının Haziran aylarında gerçekleşti. O denemede çok bir şey öğrenemedim. Çünkü hobi olarak olsa bile, bir “arıcılık” hala kafamda yoktu. Teklif İsmet Abi’den geldi;” ben arıların finansmanını sağlarım, sen de bakımı ile ilgileneceksin diye.” Ve 2021 yılında, bahar ile birlikte başladık.

Tam 1 yıl geçti. Ne öğrendim derseniz; çok şey derim. Bütün dünyam, yaşamım bir kez daha “değişti”. Herkesin hayatında belli dönemsel dönüşüm zamanları oluyordur sanırım. İşte benim de böyle kişisel tarihimin “dönüm notları” vardır ve bu da şu an için sonuncusuydu.

Bu 1 yılın muhasebesini, zorluklar ve tecrübelerimi bir sonraki yazı, Arı yılı 2021 da anlatmaya çalışırım.

*Ableger ; Almanya’da arıcıların yoğun uyguladıkları bir “arı çoğaltma yöntemi”… nasıl yapıldığını ilgili yazıda açıklanmıştır.